COPPELIA

COPPELIA

Müzik: Leo Delibes

Libretto: Charles Nuitter – Arthur Saint Leon

İlk Koreografi: Arthur Saint Leon

İlk Temsil: 25 Mayıs 1870, Paris Opera Balesi

     Orta Avrupa’da bir kasaba meydanı. Kapısı sürmeli, pencereleri parmaklıklı bir ev diğerlerinden daha belirgindir. Coppelius’un evidir bu. Diğer evlerin renkli ve canlı görünmelerine karşılık bu evin gizemli bir havası vardır. Coppelius2un evinin penceresinde bir kız oturmaktadır. Hiç kımıldamadan sürekli kitap okuyan bu kızın, Coppelius’un kızı Coppelia olduğu söylenir.

     Kasabanın güzel kızlarından Swanilda belirir Sevgilisi Franz’ın Coppelia ile ilgilenmesinden hoşlanmamaktadır.  Coppelia’nın penceresine penceresine yaklaşır; Coppelius ve Coppelia yan yana durmaktadır. Franz’ın geldiğini gören Swanilda saklanır. Franz, Coppelia’nın ilgisini çekmek isterse de başarılı olamaz; Coppelius perdeleri kapatır. Swanilda ortaya çıkar ve hiçbir şey görmemiş gibi bir kelebeği yakalamaya çalışır. Kelebeği Franz yakalar ve yakasına iğneler. Swanilda, Franz’a dönerek onu suçlar: Franz kendisini değil, Coppelia’yı sevmektedir…

     Meydana kalabalık doluşur. Bir şölen hazırlığı vardır: Yörenin derebeyi yakında gelerek kasabaya armağanlar dağıtacaktır. Swanilda, Franz’ın gözü önünde buğday sapı kırar, Böylece aşklarını bitirir. Franz gider. Swanilda ve arkadaşları dans ederler, sonra bütün halk katılır…

     Ortalık iyice kararmıştır. Kalabalık dağılır. Coppelius evinden çıkar. Kapıyı kitler ama kendisine oyun oynamak isteyen gençlerden kurtulmaya çalışırken anahtarı düşürür. Swanilda anahtarı bulur ve arkadaşları ile içeri girer. Bu arada Franz bir merdivenle pencerereden içeri girmeye uğraşmaktadır. Tam bu anda Coppelius döner; anahtarını aramaktadır. Franz, Coppelius’u görür ver merdivenden inerek kaçar. Evinin kapısının ardına kadar açık olduğunu gören Coppelius içeri girer…

     Coppelius’un atölyesi. Alacakaranlıkta birçok alet ve kukla durmaktadır. Coppelia büyük bir pencerenin önünde oturmaktadır. Bulunduğu bölüm, diğerlerinden perdeyle ayrılmıştır. Swanilda ve arkadaşları Coppelia’ya yaklaşarak onunla konuşmaya çalışırlar ama cevap alamazlar. Swanilda, Coppelia’ya dokunur ve onun mekanik bir kukla olduğunu anlar. Çevrede birçok mekanik kukla daha vardır. Swanilda ve arkadaşları tümünü kurarak canlandırırlar.

     Coppelius içeri girer, kızlar kaçar. Swanilda, Coppelia’nın bulunduğu bölüme saklanır ve Coppelia’nın elbiselerini giyer. Franz tam o anda gelir ve CoppeliusQa Coppelia’ya aşık olduğunu açıklar. Coppelius Franz’a şarap ikram eder ve Franz sonunda uyur…

     Coppelius’un amacı Franz’ın ruhunu büyü yaparak Coppelia’ya vermektir. Türlü formüller ve tılsımlar sonucunda Coppelia canlanır ve dans etmeye başlar. Aslında canlanan Coppelia değil, Coppelia kılığına girmiş olan Swanilda’dır. Coppelius’un şaşkın bakışları altında Coppelia tuhaf davranışlarda bulunmaya başlar: Şarap içmeye çalışır, Coppelius’un büyü kitabının sayfalarını ayağyla çevirir, eline geçirdiği bir kılıcı kuklalardan birine saplar. Yine elinde kılıçla Franz’a yaklaşınca Coppelius dehşete kapılır.

Coppelia, İspanyol ve İskoç dansları yaparak çevredieki her şeyi devirmeye ve kırmaya koyulur…

     Coppelius, Coppelia sandığı Swanilda’yı kavradığı gibi koltuğuna oturtur. Franz’ı uyandırır ve hemen gitmesini söyler. Franz giderken Swanilda da gizlice çıkar. Coppelius bir anda yerinden hiç kımıldamamış olan gerek Coppelia’yı görür ve pencereye koşar: Swanilda ve Franz kol kola yürümektedir. Aldatıldığını anlar Coppelius ve mekanik kuklaların arasına yığılır…

     Kasabaya bir çan hediye eden Derebeyi’nin avlusu. Evlenecek olan çiftler bir araya gelmiştir. Aralarında Franz ve Swanilda da vardır. Uzun direklerlerden sallanmaktadır çan; flamalarla donatılmıştır. Çanın önünde oyuncular beklemektedir.  Rahipler çanı kutsamış, sıra evlenecek olan çiftleri Derebeyi’ne  tanıştırmaya   gelmiştir. Coppelius o anda Derebeyi’ne yaklaşır ve mekanik kuklalarında meydana gelen hasarın karşılığını ister. Swanilda, Coppelius’a  çeyizini verme isterse de Derebeyi ona engel olur ve Coppelius’a bir kese altın verir…

     Çan çalar ve şölen başlar. Oyuncular arasından önce Sabah Saatleri gelir. Onu Gündoğumu ve Yaban Çiçekleri izler. Yün Eğirenler ve Hasatçılar belirir. Mitolojik karakterler olan Hymen ve Cupid yine oyuncular tarafından canlandırılır. Oyuncular canlandırdıkları karakterleri değişik danslarla simgelerler. Çan bir daha çalar: Kasaba, huzur ve mutluluk içindedir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Site kullanımında daha iyi hizmet verebilmek için Çerez kullanılmaktadır. Çerez kullanım politikamıza buradan ulaşabilirsiniz.
Evet, çerezleri kabul ediyorum